Güneş & Ay Yoga Okulu Güneş & Ay Yoga Okulu
Menu
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
    • Güneş & Ay Yoga Okulu
    • Guru Parampara
    • Eğitmenlerimiz
    • Yoga Nedir?
      • Yoga Nedir?
      • Yoga Türleri
      • Yoga’nın 5 Adımı
      • Güneş’e Selam (Sūrya Namaskaraṁ)
      • 12 Temel Poz
      +
    +
  • Kurslar
    • Ne Öğretiyoruz?
    • Hatha Yoga Kursları
    • Meditasyon Kursları
    • Yoga Felsefesi Kursları
    • Anatomi Kursları
    • Çocuk Yogası Kursları
    +
  • Uzmanlık
    • 240 Saat Temel Seviye Yoga Uzmanlık Programı (RYT-200)
    • 380 Saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık Programı (RYT-300)
    • 50 Saat Pranayama Uzmanlaşma Programı Temel Seviye
    • 60 Saat İleri Seviye Pranayama, Mudra, Bandha Uzmanlaşma Programı
    • 40 Saat Çocuk Yogası Uzmanlık
    • Vedik Ezgi ile Mantra Eğitimi (Vedic Chanting)
    +
  • Sadhana/İnziva
    • 21 Gün Sadhana
    • Erdem Korkmaz ile Gevşeme, Nefes ve Meditasyon Çalışmaları
    • Damla Dönmez ile Sadhana Buluşmaları
    +
  • Dükkan
  • Kaynaklar
    • Kitaplar
    • Makaleler
    • Sanskrit Yoga Sözlüğü
    • Yoga Kitap Öneri Listesi
    +
  • Hesabım
    • Giriş Yap / Üye Ol
    • Bize Ulaşın
    +

Kuantum ve Zihin

HomeMakalelerKuantum ve Zihin
27 Nis

By Website Administrator

No Comments

In Makaleler

Kuantum ve Zihin

Yazan: İlke Uçman Noble

Doğu’nun meditasyon ile keşfettiğini iddia ettiğini Batı bilim ile kanıtlayabilecek mi? Bu yazı kuantum ve zihnin çalışma prensibine dair Doğu’nun ilmine referans veren heyecan verici bir teoriyi, kuantum fiziğinin en bilinen deneyleri ışığında ele almak ve benzerliklerini ve farklılıklarını tartışmak amacıyla yazıldı. Batı’nın ufkumuzu açan Çift Yarık Deneyi, özünde, Doğu’nun yazılı kaynaklarda M.Ö. 1500’lere (hatta daha öncesine de sözlü olarak giden) VEDA’lar ile aynı şeyi mi söylüyor? Her iki teori de ortak paydada, yaygın olan yaratılış fikrinin zannettiğimiz gibi yoktan var edilmek suretiyle değil, tezahür etme şeklinde gerçekleştiği ve bir gözlemci olduğu sürece sonsuz olasılıklardan bir tanesinin form alarak görüntüye geldiği ya da bir döngü halinde yaratılışın sürekli tezahür ettiği şeklinde özetlenebilir mi?

Çift Yarık Deneyi (Young Deneyi)

Gelin bunun için önce Çift Yarık Deneyi’ni anlayarak başlayalım.

Zihnin, kuantum mekaniğinde kendini gösterişinin en ünlüsü “Çift Yarık Deneyi”dir. Peki, Young Deneyi olarak da bilinen çift yarık deneyinin, bize ışığın herhangi bir gözlemci olmadığında dalga olarak hareket edip bir gözlemci dahil edildiğinde foton/parçacık davranışı sergilemesi ile söylemek istediği şey nedir?

1800’lerde Thomas Young insanın renk algısını açıklamak adına bir çalışma yapar. Basit bir şekilde üzerinde birbirine çok yakın, iki paralel yarık bulunan bir ekrana ışık ışınları gönderilir, ışınların bir kısmı yarıklardan geçerek karşı ekrana çarpacaktır. Bu, dalgaların birbirlerini etkilemesi durumu, girişim ya da kırınım deseni olarak adlandırılır ve ekran üzerinde dalgaların birbirlerini sönümleyip güçlendirmelerini işaret eden karanlık ve aydınlık şeritler meydana getirir. Bu çalışma bize ışığın dalga olduğunu göstermiştir. Ve bu çalışma daha sonra fizik dünyasında bir çığır açacaktır.

Daha önce ışığın parçacık yani foton olarak davranabildiği Einstein tarafından zaten kanıtlanmıştır.

Işığın bilinenin aksine ya dalga ya foton olarak davranmak yerine hem dalga hem foton olarak davrandığını ise, ‘dalga – parçacık ikiliği’ adını verdiğimiz ve kuantum fiziğinin kapılarını açan çalışma (çift yarık deneyinin geliştirilmiş versiyonu) ortaya atmıştır.

Kütlesi olmayan ışığın dalga – parçacık şeklinde davranması aslında çok da şaşırtıcı değildir. Fakat kütlesi olan atomlar ile (yani elektronlar ile) bu deney tekrar gerçekleştirildiğinde sadece ışığın değil, doğada bulunan ve kütlesi olan tüm maddenin bir dalga boyu olduğunu Louis de Broglie, çalışmaları ışığında bize söyler. Bunun üzerine Davissongermer deneyleri ile, atomun, moleküllerin ve hatta bedenimizin de (biz de bir kütleye sahibiz) bir dalga boyu olduğu iddia eder.

Bu noktada çift yarık deneyinin elektronlar ile yapılan yeni bir versiyonu gündeme gelir. Bu deneyde, kuantum parçacıklarının yarıklara bir elektron tabancası ile teker teker gönderildiğini ve ekrana teker teker ulaştıklarını farz edelim. Görünürde her bir parçacığın yol boyunca etkileşime gireceği başka bir parçacık yoktur. Fakat yine de zaman içerisinde parçacıklar, girişim ya da kırınım deseni oluşturur. Bu sonuç, parçacıların her iki yarıktan da eş zamanlı olarak geçtiğini ve kendi kendileri ile etkileşime girdiklerini işaret etmektedir. Buradaki her iki yoldan aynı anda geçme durumu ‘süper pozisyon’ olarak adlandırılır. Fakat esas tuhaf olan şey bu da değildir. Yarıklardan birinin içerisine veya arkasına bir dedektör yerleştirerek deneyi tekrar ettiklerinde (bu dedektör herhangi bir parçacığın o yarıktan geçip geçmediğini tespit edebiliyor ve birinci yarığa dedektörü koyduklarında parçacıkların 50%sinin buradan geçtiğini biliyorlar), etkileşim yok olduğu ve girişim ya da kırınım deseni değil, iki şerit ya da çizgi belirdiği tespit edilmiştir. Yani elektronlar foton şeklinde davranmıştır. Hatta dedektörü orada bırakıp kapattıklarında, ya da önce ya da sonra ölçüm yaptıklarında da elektronlar dalga değil parçacık şeklinde davranmaya devam etmiştir. Yani basitçe parçacığın yolunu gözlemleyerek (bu gözlem parçacığın hareketine müdahalede bulunmasa bile) sonucu değiştirebildiğimiz tespit edilmiştir.

1920’li yıllarda kuantum gurusu Niels Bohr ile birlikte çalışmış fizikçi Pascual Jordan şu yorumda bulunmuştur: “Gözlem, ölçümlere müdahale etmekle kalmıyor, aynı zamanda ölçümü meydana getiriyor. Bir kuantum parçacığını belirli bir konumda bulunmaya zorluyoruz. Ölçümlerin sonuçlarını kendimiz meydana getiriyoruz.Eğer durum böyleyse, nesnel gerçeklik pencereden kaçıp gitmiş gibi ve işler daha da tuhaf bir hal alıyor.”

Akabinde, eğer doğa, bizim bakıyor veya bakmıyor olma durumumuza göre, davranışını değiştiriyor ise, biz de elindeki kartları bize göstermesi için onu tuzağa çekebiliriz diye düşünüp ve bunu ispatlayabilmek için, bir parçacığın yarıklardan geçerken aldığı yolu (ama sadece yarıkları geçtikten sonra) ölçmeyi planlayacaklardı. Böyle bir çalışmada, ölçüm yapılana kadar, parçacık tek bir yolu mu, yoksa ikisini birden mi kullanmak istediğine karar vermiş olmak zorunda olacaktı.

Bu, “gecikmiş seçim” deneyi olarak adlandırılan deney, 1970’li yıllarda Amerikalı fizikçi John Wheeler tarafından dile getirilmiş ve takip eden 10 yıl içerisinde gerçekleştirilmiştir. Wheeler kuantum parçacıklarının (genellikle foton adı verilen ışık parçacıkları), tek bir yolu mu veya her ikisinin süper pozisyonunu mu kullanmaları gerektiğine karar verdikten sonra aldıkları yolları ölçmek için zekice teknikler kullanmıştır. Sonucunda da, Bohr’un kendinden emin bir şekilde önceden tahmin ettiği gibi, ölçümü geciktirmenin veya geciktirmemenin hiçbir fark yaratmadığı ortaya çıkmıştır. Bir fotonun yolunu dedektöre varmadan önce ölçmeye çalıştığımız sürece, bütün etkileşimi kaybettiğimiz kanıtlanmıştır. Sanki doğa sadece ona baktığımızı değil, bakmayı planladığımızı da biliyormuş gibi…

Bu deneylerde, bir kuantum parçacığının yolunu tespit ettiğimiz zaman bulduğumuz şey, parçacığın olası yollarından oluşan bir bulutun, iyi tanımlanmış tek bir duruma “çökmüş” halidir. Dahası, gecikmeli seçim deneyi, ölçümün verdiği herhangi bir fiziksel rahatsızlıktan ziyade, çöküşe tamamen fark etme eyleminin neden olabileceğine işaret eder. Fakat bu, “gerçek olasılık çöküşünün”, sadece ölçümün sonuçları bilincimiz üzerinde etki bıraktığı zaman meydana geldiği anlamına mı gelir?

Samkhya: Yoga Felsefesi

Peki bütün bunlar bize ne ifade eder? Bu noktada çift yarık deneyi ile ilgili şu ana kadar konuştuklarımızı bir kenara bırakıp, rotamızı Doğu’nun ilmine çevirelim.

Sonsuz bir olasılık denizine, ismine kozmik zeka veya mutlak, ne verirsek verelim, ‘bakıyoruz’ ve baktığımız her anda, sonsuzluk içerisinden bir olasılık et eve kemiğe bürünüyor (çöküyor). Çift yarık deneyi teorisine referans verecek olursak, foton şekilde davranmaya başlıyor. Buradaki bakış, ‘zihnimizin ya da odağımızın orada bulunması’ olarak tercüme edilebilir. Fakat ne zaman zihnimizi ya da odağımızı kontrollü bir şekilde ‘oradan’ uzaklaştırırsak (bunun teknik terimi meditasyon olacak), foton tekrar dalga boyuna ya da sonsuz olasılık denizine geri dönüyor. Her bir fiziksel form (görüntü, ses ve hatta düşünce bile) dedektör olduğu sürece var ve olmadığında ise potansiyelinde saklı duruyor.

Biraz daha değişik bir perspektiften, aynı gözlemci sorusunu sorgulayabilmek için, kadim yoga öğretisinin temel felsefi görüşlerinden (bknz: Yoga Darśana) Samkhya Felsefesi’ne biraz değinelim.

Yukarıda bahsettiğimiz potansiyelinde var olma hali, Samkhya teorisinin başlangıç noktası olarak kabul edilen ‘Puruşa’ ya da bizim Türkçe’leştirebildiğimiz hali ile “saf bilinç, zat, özne” ya da kişinin ta “kendisi” dir.

Yoga felsefesi kendi içerisinde baz aldığı temellere ve yorumlanış biçimlerine göre 6 temel ekole ayrılır. Bunların en bilineni Patanjali Usta’nın Yoga Darśana adlı ekolü, nüans farkı ile bir ilahî kavramı içermesi ile ondan ayrılsa da, temelini Samkhya Darśana’dan alır.

Samkhya teorisi Kapila Maharişi tarafından Vedik dönemde (M.Ö. 1500-500) ortaya atılan (Vedik ilahilerde ya da en eski Upanişadlar’da) ve zaman içerisinde farklı anlamlar yüklenerek evrilen yaratılışı ya da oluşa dair bir teoridir. Kelime anlamı olarak “numaralandırma, hesaplama, numaralandırarak anlamlandırma ya da oranlı şeklinde” çevrilebilen Sankhya-Samkhya kelimesinden gelir. Samkhya olarak isimlendirilmesinin sebebi ise tüm varoluşu 25 ana/temel ilkeyi sıralandırarak ya da numaralandırmak suretiyle anlamlandırarak açıklaması ve tersten gidildiğinde ise bu anlamlandırma ile 25. ilke olan Puruşa’ya özgürleştirmeyi hedeflemesidir.

Bu teoriye göre evren iki temel prensip/ilkeden oluşur. “Saf bilinç/özne”Puruşa ve “madde” Prakriti. Bu iki ilke sonsuz ve değişmeyen (zaman ve mekandan bağımsız) bir boyutta sürekli vardır. Ayrı ama her zaman yakındırlar. “Saf bilinç” Puruşa değişmez sabiti temsil ederken “madde” Prakriti ise sürekli değişme ve gerçekleşme halini temsil eder.

Bu iki kavramı (zihinsel boyutta) daha iyi anlamlandırmak için ışık ve görüntü ya da sperm ve yumurta örnekleri kullanılabilir. Işık ve sperm değişmez, sabit ve değişen maddenin (görüntü ya da yumurta) sebebi ya da arkasındaki gerçektir. Işık yoksa görüntü olamaz ama ışığın kendisini görüntü ile ifade eder, varlığını bilir fakat bu ışıktır diye gösteremeyiz. Aynı şekilde spermin taşıdığı potansiyel hayat ancak kendini yumurtada tezahür eder ya da ettirir. Bu ikisinin biraraya geldiği an, bilimin Big bang ya da Great Expansion – “Büyük genişleme” olarak tanımladığı an olarak açıklanır.

Puruşa kendinde potansiyel halde bulunanı prakritide tezahür ettirir, inert ya da pasif olanı aktive eder. Bu bir yaratılış olarak değil tezahür olarak kabul edilir.

Sanskrit adı ile Mahatya da Mahattatva bu iki temel prensibin birleşmesi ile oluşan tüm tezahür, makro boyutta, neden ve sonuç ilişkisini kendinde saklayan “kozmik zeka temel ilkesi”ni ortaya çıkarır. Bu kozmik zekanın mikrokozmos boyutundaki karşılığı ise Buddhi yani “zeka”dır. Kozmik zekanın niteliği saftır fakat bireysel boyutta buddhi kendini bir form ile tanımlamadan bir ‘Sen’ ya da ‘O’ sorusu soramaz. Bu nedenle bir sonraki aşama “Ben” algısı ya da “Ego” ya da Sanksrit diliyle Ahamkara’dır. Biraz önceki sperm ve yumurta örneğinde zigot ya da ceninin oluşması şeklinde örneklendirilebilir. Mahat ya da buddhi tüm potansiyel ihtimalleriyle bilgi iken, ahamkara ayrı bir benlik algısı bu potansiyeller içinde sadece ‘o’ formdur.

Nesnelik algısı ortaya çıktığında ilk tezahür anında niteliksiz ve saftır. Fakat enerji değişimi ile bu saflık bozulur ve üç temel nitelik birbirini dengelemek adına sürekli hareket eder (titreşir). Bu “üç temel nitelik” 3 guna ;sattva yani “saflık”, rajas yani “hareket” ve tamas yani “atalet” olarak tanımlanır. Sattva en saf ve en yüksek titreşimdir. Bu en yüksek titreşimin canlılardaki yapı taşı manas yani “zihindir”.

Zihin dış dünyadan veri alan, depolayan ve bu verileri ilişkilendirerek çıktıya dönüştüren enstrümandır. Zihin bunlar için “5 duyu organı”na Jnana indriya ihtiyaç duyar (işitmek-kulak, tatmak-dil, hissetmek-ten, görmek-göz ve koklamak burun). 5 duyu organı tarafından girdiler alındıktan sonra bunları işleyip dış dünyaya çıktı üreten “5 eylem organı” Karma indriya vardır (tutmak-el, hareket etmek-ayaklar, konuşmak-dil, üremek-cinsel organ ve dışkılamak-anüs). 5 duyu organının beyinde oluşturduğu itki Tanmatra olarak tanımlanır. 5 tanmatra ses, his, form (görüntü), tat ve kokudur. 5 tanmatranın en kaba formdaki temel, ortak nesne olan halleri Mahabhuta “en büyük fizik-madde varoluşu” da 5 tanedir ve bunlar hava, su, ateş, toprak ve eterdir.Özetle puruşa (1), prakriti (2), mahat (3), ahamkara (4), manas (5), 5 Jnana indriya, 5 karma indriya, 5 tanmatra ve 5 mahabhuta olmak üzere toplam 25 ilkede en makrodan mikroya yaratılış teorisi açıklanır.

Puruşa’dan en alt seviyeye geliş Viyoga- “ayrıştırmak” ve tam tersi olan en alt seviyeden Puruşa’ya gidiş Yoga- “birleştirmek”, biraraya getirmek,bağlamak’ olarak ifade edilir.

Sonuç ve Yorumlar

Her iki teorinin ışığında şu ana kadar konuştuklarımızı özetleyecek olursak, çift yarık deneyi, bir dedektörün varlığı ölçümün sonucunu değiştirmekten öte ölçümün kendisini oluşturur ve kütlesi olan her nesnenin bir dalga boyu mevcuttur demektedir. Samkhya teorisi ise bize ben algısı olan bir varlığın en yüksek titreşim boyutunun zihin olduğunu ve zihnin odaklılıkla 3 niteliğinin dengelenmesi durumundai, zekanın en saf ve mutlak haline erişerek, oradan da puruşa yani saf özneye gidebileceğimizi söyler. Bu iki teoriyi, düzenli meditasyon yapan kişilerin optik sistem üzerine dikkatlerini yönlendirdiklerinde etkileşim oranındaki düşüşün meditasyon yapmayan katılımcılara göre çok daha belirgin veya anlamlı olduğunu kanıtlayan Consciousness and the double slit interference pattern six experiments “Bilinç ve çift yarık etkileşim modeli hakkında altı(6) deney” çalışması ışığında yeniden yorumlarsak, dikkatini keskin bir şekilde yönlendirme kapasitesine sahip insanların en çok ve en büyük değişim gücüne sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bunun üzerine bir de müzik eklendiğinde, etkileşim oranındaki düşüşün en iyi seviyesine ulaştığı bulgusu, yine bu çalışma ile elde edilmiştir. Çalışmanın özeti, bilim insanları için, bilinçli bir odağın, etrafında gerçekliği oluşturma etkisini inkar etmelerini çok daha zorlaştırır.

Zihin keskin bir odaklılıkla yönlendirildiğinde etrafımızdaki gerçekliği oluşturmada büyük bir rol oynar. Hatta Samkhya Darśana’ya göre oluşturandır. Zihni en saf ve en keskin odak haline getirdiğimizde bu bizi enerji-titreşim anlamında çok daha yüksek bir boyuta taşıyarak fotondan dalgaya, ya da formdan sonsuz olasılıklar potansiyeline ya da manastan mahatattva ya da puruşaya geri evrilmemizi sağlar. Bu teorinin doğruluğu ise bilim tarafından ispatlanana kadar kişinin biricik ve tek olan meditasyon deneyiminde saklıdır.

Referanslar

  1. The strange link between the human mind and quantum physics http://www.bbc.com/earth/story/20170215-the-strange-link-between-the-human-mind-and-quantum-physics
  2. https://bilimfili.com/kuantum-mekanigi-bilinc-iliskisi/
  3. Quantum Physics Confirms: Consciousness Creates Reality! – YouTube
  4. Çift Yarık Deneyi | Popular Science Türkiye – YouTube
  5. Does Consciousness Influence Quantum Mechanics? – YouTube
  6. Damla Dönmez – Samkya Teorisi ders anlatım notları
  7. Yoga Darśana: Patanjali’nin Yoga Sutraları & Vyasa Bhaşya, Prof. Dr. Ganganatha Jha, Çeviren: Damla Dönmez
  8. Creation, Its Processes, and Significance. Samkhya Evolution and Involution-Pratibha Gramann -Truman State University
  9. Consciousness and the double-slit interference pattern: Six experiments – Dean Radin, Leena Michel, Karla Galdamez, Paul Wendland, Robert Rickenbach, and Arnaud Delorme

İlke Uçman Noble

KRIYA © 2016. Made by DesignThemes.
380 Saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık Programı 18 Temmuz'da Başlıyor!!!

Damla Gayatri Dönmez

2008 yılında İTÜ Makine Mühendisliği’nden mezun oldu. Ancak, Felsefeye olan derin ilgisi sebebiyle, önce İTÜ Siyaset Çalışmaları Yüksek Lisans, daha sonra Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü Doktora Programını tamamladı. Akademik Felsefe ile sorgulamaları ve amatör bir şekilde Tiyatro Oyunculuğu ile ilgilenmesi esnasında Yoga hayatına dahil oldu ve yaşam biçimine dönüştü.

Yoga Eğitmenlik Eğitimini, Sivananda Yoga Vedanta Merkezinden, UttarKashi, Himalayalar, Hindistan’da aldı. Robert Moses, Swami Govindananda, Anne Winkler, Swami Haribrahmandrananda gibi öğretmenler ile eğitimine devam etti. Hindistan Eğitim Bakanlığına bağlı Online Eğitim Portalı NPTEL ile Kharagpur Üniversitesi bünyesinde Prof. Anuradha Choudry eşliğinde “Sanskrit Konuşma Dili: Temel ve Orta Seviye” eğitimini 2021 yılında, “Sanskrit Konuşma Dili: İleri Seviye” eğitimini 2022 Nisan ayında tamamladı. Krişnamaçarya Healing & Yoga Institute bünyesinde “Vedik Chanting (Ezgi/Okuma) Eğitmenlik Eğitimini” tamamlayarak, Türkiye’de Vedik okuma konusunda yetkili ilk rehberlerden oldu.

Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde “Yüce Kavramı ve Doğa” başlıklı doktora tezini tamamlamış, bir danışman hocası eşliğinde “Hint Felsefesi” dersi vermiş, Satori Yayıncılık’tan çıkmış “Bhagavad Gita’nın Öğretisi”, “Yoga Darşana: Patanjali’nin Yoga Sutraları & Vyasa Bhaşya”, “Şrimad Bhagavad Gita: İlahi Olanın Ezgisi”, “Tattvabodha: Vedanta Öğretisine Giriş” kitabını çevirmiş, “Şiva Samhita” kitabını hem çevirmiş hem yorumlamıştır. Aynı zamanda “Sanskrit Yoga & Vedanta Sözlüğü’nü” hazırlamıştır. Routledge’den “Philosophy of Play as Life” kitabında Doğu ve Batı Felsefesini karşılaştıran makaleleri yayınlanmıştır. İTÜ, İnsan ve Toplum Bilimleri bölümünde Doktora döneminde Araştırma Görevlisi olarak çalışmıştır.

Yoga yolundaki ilerleyişini sürdürmek ve Yoga’nın faydalarını pek çok insanla paylaşabilmek amacıyla dersler vermekte, Türkiye’de, Himalayalar’da ve Güney Hindistan’da inzivalar ve eğitimler düzenlemekte, öğrettikçe öğrenmektedir.

Fazilet Uysal

Yogaya 2015 yılında başladı. Yoga’nın mat üzerinde bedene gelen etkisinin yanı sıra, zihinsel etkilerinin de derinliğini fark etmesiyle Yoga’da uzmanlaşmaya ve  derinleşmeye karar verdi. 200 Saatlik Temel  Yoga Uzmanlık Eğitimini Nejla Özveren’den Sakarya’da aldı. Hatha Yoga, Hamile Yogası ve Hamak Yogası dersleri verdi. Yoga pratiğinde derinleştikçe hayatının her anına Yoga’nın daha derin etkisi olduğunu keşfetti. Özellikle stres ve zor deneyimlere Yoga’nın sunduğu rehberlik, Yoga felsefesine olan merakını artırdı. 2023’te Damla Dönmez ile 380 Saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık programını tamamladı. Yoga Felsefesinde bir öğrenci olarak yaşamı anlamaya, her deneyimi bir öğreti olarak görmeye, böylece Yoga’nın içinde yaşamaya çalışmaktadır.

Leyla Mümin

2013 yılında Atatürk Üniversitesi Coğrafya öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Aynı sene Şanlıurfa’da mesleğe başladı. Damla Dönmez rehberliğinde Yoga ile tanıştı. Damla Dönmez’in “İçimdeki Barış Projesi” kapsamında 200 Saatlik Temel Yoga Uzmanlık Eğitimini 2019 yılında tamamladı. Aynı dönem “21 Way Akademi’den” Pilates Level-1 eğitimini tamamladı. Takip eden sürede farklı stüdyolarda Yoga ve Pilates dersleri vermeye başladı. 2023 yılında Damla Dönmez rehberliğinde 380 Saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık Programını tamamladı. Derya Çakmak rehberliğinde 40 saatlik Yoga Sekans Hazırlama, Sema Alevcan rehberliğinde ise 40 Saatlik Çocuk Yogası Eğitimlerini aldı. Yoga öğretisinin bütünsel faydalarını kolektif bir dönüşüm niyetiyle paylaşmakta, ve  öğrenciliğine devam etmektedir.

Gülizar Şehitoğlu

Klinik Psikolog / Psikoterapist Gülizar Şehitoğlu Uludağ Üniversitesi Psikoloji bölümünden 2009 yılında mezun oldu. Üniversitenin 2. yılının tamamını Universita di Torino ‘da tamamladı. Lisans sürecinde gelişim psikolojisi alanında araştırma projesine kabul alarak University of Illinois at Urbana-Champaign’de yaklaşık bir dönem boyunca çalışma imkanına sahip oldu. Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını İstanbul Aydın Üniversitesi’nde tamamladı. Profesyonel (APT Onaylı) Düzey Deneyimsel Oyun Terapisti ve Süpervizörüdür. International Attachment Parenting eğitmenidir. Yetişkinlerle ağırlıklı olarak Dinamik Yönelimli Psikoterapi, Şema Terapi, EMDR, Somatik Deneyimleme ekolleriyle çalışmaktadır. ISST Onaylı Şema Terapisti, EMDR Avrupa Akredite Terapisti ve Somatik Deneyimleme ® akredite uygulayıcısıdır. Uzun süredir Yoga ve beden çalışmaları hayatında önemli bir yer kaplamaktadır. 2022 yılından beri Damla Dönmez’le birebir çalışmalarına devam etmektedir. 2023 yılında Damla Dönmez’le 380 Saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık Programını tamamlamıştır. Yoga yolunda şifa vermeye ve almaya devam etmektedir.

Bahar Özgül

2008 yılı Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümünden mezun oldu. 2009 yılı itibariyle Marmara Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nde akademisyen ve fizyoterapist olarak mesleğini icra etmektedir. 2019 yılında Damla Dönmez ile 200 Saatlik Temel Yoga Uzmanlık Eğitimini ve 2023 yılında Güneş & Ay Yoga Okulu bünyesinde ile 380 Saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık Programını tamamladı. Bu eğitimlerin yanı sıra Yoga uygulamaları ve Felsefesi üzerine çeşitli kurslar ve eğitimler aldı. Yoga ile ilgili çalışmalarına bireysel, akademik ve çeşitli etkinliklerde gönüllü olarak devam etmektedir.

Melda Kutsal

1993 yılında tıp fakültesinden mezun olarak hekimlik mesleğine başladı. Anestezi ve Reanimasyon Bölümünde uzmanlık yaptı. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nde Felsefe ve Spor Yönetimi okudu. Sağlık Bakanlığı onaylı akupunktur eğitimi aldı. Hep isteğinde olduğu yoga yolculuğuna 2018’de Yol Yaşam Stüdyosunda aldığı 200 saatlik Yoga Eğitmenlik Eğitimi ile başladı. Sonrasında Damla Dönmez ile Hatha Yoga ve Yoga Felsefesi alanında çalışmaya devam etti. 2021 yılında Damla Dönmez ile 380 saat İleri Seviye Uzmanlık Programını tamamladı. Takibinde Berivan Aslan Sungur ile Yoğunlaştırılmış 50 saatlik Temel Yin Yoga eğitimi aldı. Halen Anestezi Uzmanı olarak çalışmaktadır. Değişmez gerçek sabitlik ve şifa arayışında yoga yolunda yaşam boyu öğrenen ve öğreten olmaya niyetlidir.

Yüz Yogası Öncesi Hazırlıklar

Merhaba,

Uygulamalar öncesinde pratiğin verimliliği açısından sizinle paylaşmak istediğimiz bazı önemli noktalar var.

Uygulamalarda;

  • Yüzünüzde makyaj olmaması(en azından cildinizde) çok önemli. Temiz bir cilt ile geliyor olmalıyız.
  • Yüz masajında ise yanınızda soğuk sıkım bir yağ bulundurmanız gerekir ki cildi çekiştirmeden kaslar üzerinde derin doku masajı yapabilelim.
  • Herhangi bir markanın ürününü alabilirsiniz. Üzüm çekirdeği yağı, jojoba yağı gibi yağlar hafif yapıda olup cildi beslerken zeytinyağı ya da hindistan cevizi yağı kullanımı daha önce denemediyseniz önermem, gözenekleri kapatırlar.
  • Sivilceye yatkın bir cilt tipiniz var ise çay ağacı yağından bir kaç damla ile soğuk sıkım yağlardan birini karıştırıp kullanabilirsiniz.
  • Yağ öncesi zorunlu olmamakla birlikte bir bitki hidrolatı ya da suyunu da bulundurursanız cildin nem oranını da büyük ölçüde desteklemiş oluruz. Ben gülsuyu kullanıyorum (alkolsüz hatta yemeklerde kullanılmasında sorun olmayanlardan)

Sevgilerimle,
Bilge Maitri Aykut
bilge.aykut@windowslive.com

Yasemin Kuyucuk

2000 yılında ODTÜ Makine Mühendisliği’nden mezun oldu. Yoğun bir kurumsal hayat ve iki çocuklu anne rollerinde yıllar akıp giderken, 2017 yılında yoga ile tanıştı ve yoga giderek tüm yaşamına yayılan bir tutku oldu. 2018’de 200 saat Yoga Eğitmenlik eğitimini tamamladı. Daha sonra eğitimine Damla Dönmez ile pek çok yoga felsefesi ve Hatha yoga eğitimleri ile devam ederek, 2021’de 380 Saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık Eğitimini tamamladı. Şu an 21 yıllık kurumsal hayatını sonlandırma kararı alarak, daimî bir yoga öğrencisi olmak ve öğrendiklerini paylaşmak istemektedir.

Yasemin Demirağlı

2011 yılında Anadolu Üniversitesi Moda Tasarımı bölümünden mezun oldu. Mezuniyetinden sonra 9 yıl Moda Tasarımcısı olarak çalıştı. AHBV Üniversitesi Moda Tasarımı bölümünde Yüksek Lisans eğitimine devam etmekte. 2. Seviye Reiki uzmanlığı eğitimini Hatice Çilli’den 2018 yılında aldı. 200 saatlik Yoga Eğitmenlik Eğitimini, Damla Dönmez Yoga Okulu’ndan 2019 senesinde aldı. Karma Yoga İzmit Okulu’nda yoga eğitmenliğine başladı. Bedeni güvenli bir şekilde destekleyen ve bedenin alışık olmadığı, yepyeni pozlar içerisine hızlıca sokmayı sağlayan Hamak Yoga Uzmanlık eğitimini 2020 yılında Prana Yoga Fly okulundan aldı. 380 saatlik İleri Seviye Yoga Uzmanlık Programını Damla Dönmez Yoga Okulu’ndan 2021 senesinde aldı. Yoga yolundaki ilerleyişini sürdürmek ve Yoga’nın faydalarını pek çok insanla paylaşabilmek amacıyla dersler vermekte, öğrettikçe öğrenmektedir.

Sepehr Roshanshomal

Sepehr Roshanshomal 1989 yılında Tahran’da doğdu. Çocukluk yaşlarında mistik konulara ilgi duymaya başladı ve meditasyonla çok erken yaşta tanıştı. Ortaokul ve lise yıllarında hem teorik hem de uygulama anlamında bu çalışmaları derinleşti. Üniversitede Mimarlık lisans eğitimini tamamlarken Hatha Yoga ve Mindfulness pratiklerine yoğunluk verdi. Mimarlık yüksek lisans eğitimi esnasında 200 saatlik Hatha Yoga Uzmanlık Eğitimini ve ardından 200 saatlik Yin Yoga Uzmanlık Eğitimini tamamladı. 2021 yılında Damla Dönmez’den 380 saatlik İleri Seviye Yoga Uzmanlık Eğitimini aldı. Uzmanlık eğitimlerinin paralelinde çeşitli yerlerde dersler vererek bilgisini paylaşmaktadır. Yoga ve doğal mimarlığın yanı sıra resim, video, heykel ve çeşitli sanat dalları ile yoğun bir şekilde ilgilenmektedir. “Meditatif Resim Çalışmaları“, hayatında farklı disiplinlerdeki çalışmaların ve deneyimlerin bir araya gelişinin bir meyvesidir. Birebir ve grup çalışmaları bünyesinde bu eğitimleri sunmakta, paylaşmaktadır.

Şengül Şanti Sönmez

2003, Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliğinden mezun oldu. Çocuk yaşta eklem romatizması hastalığına yakalanması sonucu, doktorunun tedavi olarak sunduğu yaşam boyu spor tavsiyesiyle uzakdoğu sporları ile halen devam eden aktif spor hayatına başladı. Öğretmenlik yaptığı okullarda özel gereksinimli bireylere daha iyi bir eğitim verebilmek amacıyla İstanbul Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi gibi çeşitli üniversitelerin hareket eğitimi programlarına katıldı ve sonunda yolu yoga ile kesişti. Şivananda Yoga ekolünün felsefesi ve disiplinli yaklaşımını kendisine yakın hissetmesiyle Hindistan’ da bir aşramda eğitmenlik eğitimine kaydoldu ancak geçirdiği bir ameliyat sonucu gidemedi. İlk yoga eğitmenlik eğitimini 2009 senesinde İstanbul’ da Dada Açarya Hiranmayananda Avadhuta’ dan aldı, kendisine “Shanti“ (Barış) ismi verildi. Aynı yıl içinde Master Choa Kok Sui Basic Pranic Healing Kurslarına katılarak reiki şifası ve arhatik yogayla tanışmıştır. Yoganın başta sağlığın ve yaşama bütünsel yaklaşımının iyileştirici etkisini ilk elden deneyimlemesi sonucu öğrendiklerini paylaşma amacıyla eğitmenlik eğitimlerine çeşitli ekollerde devam etti. 2012′ de Agama Yoga Okulu Hatha ve Tantrik Yoga Eğitmenlik Eğitimini, 2018′ de Hara Yoga Okulu Şivananda Yoga Eğitmenlik Eğitimini, Thai Masaj, Hamak Yogası Eğitimlerini tamamladı. Son olarak Damla Dönmez’den 2021’de tekrar 200 saatlik Şivananda Yoga ekolünde Hatha Yoga Uzmanlık Eğitimini, 2022’de ise 380 saatlik İleri Seviye Yoga Uzmanlık Eğitimini tamamlamıştır. Damla Dönmez’ in kurucusu olduğu Güneş ve Ay Yoga Okulu’ nun çatısı altında Tasavvuf ve Yoga, Yoga Felsefesi ve Yoga Mitolojisi, Yoga Sutraları gibi çeşitli kurslara katılarak yoga ile iç içe yaşam serüvenine devam etmektedir. Aktif olarak iş yaşamına hareketin şifasını ve bütünsel yaşam felsefesini daha fazla insanla paylaşmak adına Pilates ve Yoga eğitmeni olarak devam etmektedir.

Sema Alevcan

ODTÜ Çevre Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Oluşum Drama Enstitüsü Drama Liderlik Programı’nı tamamladı ve aynı program çerçevesinde lider adaylarına dramada yapı ve teknikler üzerine dersler verdi. Özel okullarda drama öğretmeni olarak çalıştı. EkoOKul çalışmalarında “Çevre ve Drama” başlıklı uygulamalı eğitimler sundu. Drama alanındaki çalışmalarını kitap ve bildiri olarak paylaştı. Gönüllü olarak SenDeGeL derneği adına Gambiya’da proje koordinatörlüğü yaptı. ÖRAV’da çalışırken uluslararası Aflatoun Sosyal ve Finansal Eğitim proje koordinatörlüğünü yürüttü. Kendiyle buluşma yolunda; şiddetsiz iletişim, çocuklarla felsefe, sanat terapisi, masal anlatıcılığı eğitimleri aldı. Sinem Er ve Gül Dirican’dan Vinyasa Temel Uzmanlık; Hamsa Saraswati’den Hatha Yoga Temel Uzmanlık, Hamak Yogası, Thai Masaj ve Gayatri Ji’den Çocuk Yogası eğitimleri aldı. Damla Dönmez ile 380 Saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık Programını tamamladı. Farklı STK’ların projelerine gönüllü olarak katkı vermeye devam ediyor. Kendine, bedene ve dile tanıklık yolları olarak tanımladığı drama, yoga ve şiddetsiz iletişimden aldığı ilhamla her yaş grubu için atölyeler ve eğitimler sunuyor.

Rezzan Durga Azer

Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme Bölümü ve İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Uzun yıllar üretim şirketlerinde Maliyet ve Yönetim Muhasebesi alanlarında çalıştı.
Yoga’ya 2015 yılında Asana dersleri ile başladı. 2017 yılında Sinem Er’den 200 saat Temel Vinyasa Uzmanlık Programı; 2018 yılında Çetin Çetintaş’tan İleri Seviye Asanalar, 300 saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık Eğitimlerini aldı. 2019 yılında Hamsa Sarasvati’den aldığı derslerle Sivananda Yoga ile tanıştı; 2 yıl süreyle Sadhana derslerine katıldı, Hamak Yogası ve Yoga Nidra dersleri aldı. 2019’da Vipassana Kursuna katıldı. 2020 yılında yollarının kesiştiği Damla Dönmez’den online Temel Yoga Felsefesi, Yoga Sutralar Eğitimi, 200 saat Temel Uzmanlık ve 380 saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık Eğitimlerini aldı. Pandemi döneminde başladığı Sivananda Yoga Peetham’ın Hindistan’daki Ashram’ından aldığı online derslere halen devam etmektedir.
Geleneksel yoganın ışık tuttuğu manevi çalışmalarında mantra okumaları önemli bir yer tutmakta olup, Lalita Sahasranama ve Vişnu Sahasranama Stotram başta olmak üzere birçok Sanskrit okuma kurslarına katılmıştır. Her seviyede verdiği yoga derslerinin yanında, görme engelliler için de gönüllü olarak yoga dersleri vermeye, Mahabharata Destanı ve Mesnevi Şerhi için düzenlediği online kitap okuma toplantılarına devam ediyor. Bilginin idrak olması niyetiyle öğretmenlerinin aktardığı bilgileri paylaşarak her daim öğrenci olma gayreti ile insan olma yolunda yürümeye devam etmektedir.

Nurdan Umā Dereli

2010 yılında Yoga ile tanıştı ve Yogayı derinlemesine öğrenme isteği 2015-2016 yıllarında vazgeçilmez bir tutkuya dönüştü. 15 yıllık çalışma hayatını tamamen bırakıp, 2 yıl yoğun bir şekilde farklı eğitmenlerden Yoga dersleri aldı. Yoga yolunu derinleştirmek adına farklı ekoller ve eğitmenlerden çeşitli eğitimler almaya devam ederken 2017 yılında 200 saatlik Geleneksel Hatha Yoga Eğitmenlik Eğitimini Hara Yoga bünyesinde tamamladı. Aynı yıl 16 saatlik Hamak Yogasında Uzmanlık Eğitimini aldı. 2021-2022 döneminde 380 Saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık Programını Damla Dönmez rehberliğinde gerçekleştirdi. Hatha Yoga ve Hamak Yogası dersleri vermeye ve bitmeyen Yoga sevgisiyle öğrenme ve öğretme yolculuğuna devam etmektedir.

Nihal Nārāyanī Başaran

2007 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğinden mezun oldu. Doğa ile yakın ilişki kurduğu küçük yaşlarından itibaren görünen ardına bakmaya odaklandı. İlgi alanları ve aldığı eğitimler ile neden, niçin sorularına cevap ararken Yoga ile tanıştı. 2018 yılında Temel Yoga eğitimi tamamlamakla birlikte Doğu-Batı arasında karşılaştırmalı sentezler ile aslında tüm yolların aynı yere çıktığını gördü ve görmeye devam ediyor. 2022 yılında Damla Dönmez ile 380 Saat İleri Seviye Yoga Eğitmenlik Eğitimini tamamlandı.
Yoga Sutralar, Bhagavad Gita, Upanişadlar, Şamanizm, Yoga Tarihi, Budizm, Zen, Felsefe, Nöroloji gibi metinler ve disiplinlerle insanı, varoluşu anlamaya yönelik yolculuğuna devam etmektedir. Analitik bakış açısı ve mesleğinin yanı sıra, denge kavramına odaklanmakta ve amatör olarak haiku yazmakta, müzik ve dansla ilgilenmektedir.

İlke Gauri Uçman Noble

2006 yılında Kocaeli Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. 15 sene aktif otomotiv sektörü tecrübesi esnasında kendini daima sosyal bir mühendis olarak tanımladı ve hayatında analitik gelişimin yanı sıra felsefe ve sanata eşit yer ve zaman ayırmaya çalıştı. Şu anda halen yaşamakta olduğu Manchester bölgesinde ilk düzenli yoga eğitimine başladı. 200 saatlik Uzmanlık programını Advayta Yoga, Zeynep Aksoy ile tamamlarken eş zamanlı Chesire Yoga Tree Yoga Stüdyosunda farklı inziva, eğitim ve düzenli derslere katıldı. Damla Dönmez ile ilk defa Temel Yoga Felsefesi kursu ile tanıştı. Ardından Meditasyonda Derinleşme eğitimini onunla tamamlarken 2022 senesinde 380 saat İleri Seviye Uzmanlık Programından mezun oldu. Aynı zamanda Sema Alevcan ile Çocuk Yogası Eğitmenlik eğitimine katıldı.
Aktif olarak mühendislik hayatı ve eğitimlerine devam ederken, yogayı tüm uzuvlarıyla öğrenip öğretmeye de devam etmekte kararlı. Aynı zamanda, müzik, fotoğraf gibi sanatlarla ve İtalyanca ve Sanskrit dilleriyle de yakından ilgilenmekte. Çok yönlü bir disiplin olan yoganın tüm yönlerini hem öğrenci hem öğretmen rolleriyle keşfetmeyi ve yoganın bilgeliğini bilimin ışığıyla aydınlatmaya minik de olsa katkı sağlayabilmeyi hedeflemektedir.

Gülşah Ürken Parlak

2004 Yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği ve Kimya Mühendisliği bölümlerinden mezun oldu. Aktif olarak Otomotiv ve Enerji Sektörlerinde çalıştı. Profesyonel çalışma hayatının yanı sıra spor, sağlıklı beslenme ve felsefe alanlarında araştırmalar ve çalışmalar yaptı. 2008 yılında başladığı Felsefe lisans programını iş yoğunluğu nedeni ile bırakmak zorunda kaldı, ancak Bhagavad Gita öğretisi ve doğu felsefeleri, modern psikoloji araştırdığı ve çalıştığı konuların başında oldu.
Kickbox, crossfit ve snowboard gibi enerjisi yüksek sporlarla uğraşırken, peş peşe yaşadığı sakatlıklar üzerine 2015 yılında Yoga ile tanıştı. Tüm ilgi alanlarının Yoga çatısı altında birleştiğini fark etmesi, bu alanda derinleşme ve paylaşma motivasyonunu arttırdı. 2016 Yılında Prana Yoga’da Hatha Yoga, İntegral Yoga ve Restoratif Yoga üzerine 200 Saatlik Yoga Eğitmenlik Eğitimini tamamladı ve aktif olarak ders vermeye başladı. Asanalar üzerinde daha derinleşmek için 2017 Yılında Jiva Yoga’nın Iyengar Hizalamalar, Yoga Anatomi ve Hatha Yoga üzerine 200 saatlik Eğitmenlik Eğitimine katıldı. 2018 yılında Yoga Felsefesi ve Şivananda Yoga stilinde derinleşmek için Damla Dönmez ile 200 Saatlik Hatha Yoga Eğitmenlik Eğitimini alarak eşi Gökhan B. Parlak ile Kocaeli’de Karma Yoga Stüdyosunu kurdu. 2020’de Hariom Yoga’da Bora Ercan ile 250 Saat Meditasyonda Uzmanlık Programını, 2021’de Damla Dönmez ile 380 Saat ileri Seviye Yoga Eğitmenlik Eğitimini tamamladı. Kocaeli’de her seviyede Yoga derslerinin yanı sıra Meditasyon, Uzmanlaşma Eğitimleri sunmaya devam ediyor.

Gökhan Burak Parlak

Yoga ile ilk tanışması Kaya Tırmanışı, Skateboard, Slackline gibi bol bol sakatlandığı adrenalin dolu sporlar yaptığı doksanlı yıllarda oldu. Antrenmanlarına Yoga Asanalarını kullanmaya başladı. Yoga konusunda derinleşmek, uygulamaları daha bilinçli yapmak niyetiyle 2017 yılında Nejla Ceylan Özveren ve Didem Oylumlu ile 200 saatlik Yogada Uzmanlık Eğitimini tamamladı.
2018 yılında Prana Yoga Kocaeli şubesinin kuruluş aşamalarında yer aldı ve burada Yoga dersleri vermeye başladı. Eşi Gülşah ile birlikte ders verdikleri salonu devralarak Karma Yoga ismiyle ders vermeye devam etti. Aynı dönemde Damla Dönmez ile 200 saatlik Yogada Uzmanlık Eğitimini tekrarlayarak tamamladı. Sonrasında yine Damla Dönmez ile 380 saatlik Yoga ve Meditasyonda Uzmanlık eğitimini ileri seviyelere taşıdı.
Yaşamına öğrendiklerini önce uygulamaya sonra da talep edenlere aktarmaya çalışarak devam ediyor. Kurumsal iş hayatının yanında Karma Yoga İzmit’te Yoga dersleri vermeye devam etmektedir.

Ezgi Lakşmi Özdemir

2007 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden tam burslu olarak mezun oldu. Hayatla ilgili mana arayışı ve sorgulamaları nedeniyle yolda bir tavsiyeye kulak vererek yoga ile tanıştı ve zamanla bir yaşam biçimi haline geldi. Yoganın fiziksel pozlardan ibaret olmadığı bilinciyle, felsefi alt yapısında da derinleşmeye karar verdi ve 2018 yılında Hara Yoga bünyesinde 250 saatlik Sivananda Yoga Eğitmenlik Eğitimini tamamladı. Ardından Hamsa Saraswati ile Vedanta felsefesi ve Hamak Yogası eğitimlerini aldı. Yoga felsefesinde derinleştikçe taşlar yerine oturmaya ve aradığının dışarıda değil kendinde olduğunu fark etmeye başladı. 2019 yılında Hindistan’a giderek Rishikesh’te Yoga Nitekan Ashram ve Kerala’da Sivananda Yoga Vidya Peetham’da kalarak yoga asana ve meditasyon derslerine, Rishikesh’te Mooji’nin hakikat sohbetlerine katıldı. 2020 yılında Damla Dönmez ile yoga öğretisinin zihnin yapısı, nasıl çalıştığı ve meditasyonun inceliklerine dair en önemli eserlerinden olan Patanjali Yoga Sutralar üzerine 4 ay süren derin bir kursa katıldı. Bu kursa hazırlık olarak Damla Dönmez ile Temel Yoga Felsefesi Kursunu ve Sanskrit diline giriş kurslarını tamamladı. 2020 yılında Damla Dönmez ile yoga felsefesinin temel metinlerinden olan Bhagavad Gita eğitimini aldı. 2020 yılında Damla Dönmez ile “Tasavvuf ve Yoga” isimli kursa katılarak hakikat arayışının kadim öğretilerde nasıl paralellikte olduğunu, “Gerçek Tek, Yollar Çok” olduğunu öğrendi. 2021 – 2022 yılında Damla Dönmez ile 9 ay 16 gün süren 380 saat İleri Seviye Yoga Eğitmenlik Eğitimini tamamladı. Yogayı bir yaşam tarzı haline getiren bir yoga yolcusu olarak halen düzenli yoga ve meditasyon uygulaması, Damla Dönmez rehberliğinde çalışmaları devam etmektedir. Lakşmi, başka hayatlara olabildiğince dokunmak ve hizmet etmek istemektedir.

Erdem Korkmaz

Kendini, çevresini, dünyayı ve evreni anlamak için sorular sorarak ve bu soruların yanıtlarını aramaya çalışarak çeşitli fiziksel ve içsel yollardan, yolculuklardan geçti. Yogayla tanıştığı 2016 yılından itibaren, pek çok yanıtın aslında ‘orada, içeride’ olduğunu ve bunu keşfetme yolculuğunda yoganın değerli bir araç olduğunu sezmeye ve deneyimlemeye başladı. Yoga yolculuğunda derinleşmek amacıyla arayışta olduğu sırada yolunun kesiştiği öğretmeni Damla Dönmez ile 2019 yılına Temel Uzmanlık ve 2021 yılında İleri Seviye Uzmanlık Eğitimlerini tamamladı. Hatha Yoga, anatomi, fizyoloji, yoganın kökleri, tarihi, felsefesi, tasavvufla ilişkisi ve meditasyon üzerine eğitimler aldı ve almaya devam ediyor. Yoga ve Vedanta üzerine Yoga Sutralar, Bhagavad Gita ve Upanişadlar gibi temel eserlerin teorik okumaları, olmazsa olmaz pratiklerle birlikte pekiştirerek içselleştirmeye ve derinleştirmeye çalışıyor. Yaşam boyu yolculuk olarak tanımlayabileceği yoganın bilgisini hayatına yerleştirmeye ve öğrendiklerini bu yolu yürümeye istek duyanlarla paylaşma niyetindedir.

Çiğdem Altunok

1999 Deniz Harp Okulu Elektrik/Elektronik Mühendisliğinden mezun oldu. Bir yıl kadar askeri gemilerde çalıştıktan sonra (hayalindeki işin bu olmadığını keşfederek) sivil hayata geçiş yaptı. Elektrik Mühendisliği bölümünde Yüksek Lisansını tamamlayarak 16 yıl kadar özel sektörde çalıştı. 2017 yılında, iki çocuklu iş hayatı sırasında Gülşah Parlak sayesinde yogayla tanıştı ve sonrasında hayatında hep yoga yer aldı. Damla Dönmez ile 200 saat Eğitmenlik Eğitimini 2018 yılında, 380 saat İleri Seviye Eğitmenlik Eğitimini 2021 yılında tamamladı.
Şu an eşinin işi dolayısıyla Dalaman’da, aktif iş yaşamına uzak, çocuklarına ve yogaya yakın, mutlu mesut yaşamaktadır.

Bilge Maitrī Aykut

İzmir Ekonomi Üniversitesi Lojistik Yönetimi Bölümünden mezun oldu. 2020 yılında Damla Dönmez İle 200 saat Temel Yoga Uzmanlık Eğitimi, 2022’de 380 saat İleri Seviye Yoga Uzmanlık Eğitimini tamamladı. 2021 yılında Feride Mehdizade ile Yüz Yogası Eğitimini gerçekleştirirken aynı sene Hara Yoga’dan Hamak Yogası Eğitmenlik eğitimini aldı. Mandala sanatına olan ilgisi ile Aslıhan Aksun rehberliğinde meditasyonun bir başka yolunu da deneyimleme ve deneyimletebilme fırsatını yakaladı. Ses şifasına olan merakı sayesinde Cenk Güçbilmez ile yolları kesişti ve Ses Meditasyonu uygulatıcılığı yaşamında yer buldu. Halen devam etmekte olduğu Vedik Astroloji eğitimi ile Yoga felsefesini yaşam biçimine dönüştürmenin heyecanı devam ediyor. Her zaman öğrenmenin, öğretmenin ve şifanın taşıyıcısı olma gayesi ile bütüne hizmet yolunda çalışmaya niyet ediyor.

Berivan Şakti Çelik Uğur

2015 yılında Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümünden mezun oldu. 2018 yılında Yoga ile tanıştıktan sonra 2019’da ilk Temel Yoga Uzmanlık Eğitimini aldı. Pandemi döneminde Damla Dönmez’in ışığında Bhagavad Gita dersleri ile derin bir dönüşüm sürecinden geçti. Uzun tefekkürler içerisinde Yoga yapmaktan ziyade Yoga olma çabasını bırakmamak adına bu yolda olmaya niyet etti. 2020 yılında ikinci eğitmenlik eğitimini Damla Dönmez ile 200 Saat Temel Yoga Uzmanlık Programı ile yeniden aldı ve ardından 2022’de yine Damla Dönmez rehberliğinde 380 Saat İleri Seviye Uzmanlık programını tamamladı. Doğuştan gelen skolyoz rahatsızlığı vesilesiyle girdiği Yoga yolunda bedeni ile tanışıp uyumlanırken aynı zamanda içsel barışına yönelik eylemler ve zihinsel dönüşümler içerisinde olmaya devam etme gayesindedir. Yoga olma yolunda kendi deneyimlerini ve bu kadim öğretiyi de paylaşmak niyetindedir.

Ayşegül Ertan

Ayşegül ERTAN, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Anestezi ve Reanimasyon uzmanı olup, Adli Tıp alanında doktora yaptı. Kamu Hastaneleri, Artı (Sağlık, Çevre, Kalite) Danışmanlık Şirketi, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ve Okan Üniversitesi Sağlık Bilimleri SHMYO’da öğretim üyesi olarak farklı dönemlerde hizmet verdi. Ayşe Nilgün Arıt’tan Temel ve İleri Şaman Eğitim Kursunu, Judith Malika Liberman’dan İçten Anlat ve Zihninden Çık, Bedeninle Anlat atölye çalışmalarını tamamladı. Aslıhan Aksun’dan Mandala Eğitmenlik Eğitimi, Efe Elmas’tan Masal ve Sembol Dili Eğitimi aldı. Damla Dönmez ile 200 Saat Temel Yoga Eğitmenlik Eğitimi ve 380 Saat İleri Seviye Uzmanlık Eğitimini tamamladı. Yüksek İhtisas Üniversitesi Tıp Fakültesinde “Bedenden Düşünceye Yaşam Hikayemiz” dersini vermekte olup, medikal yoga, nefes çalışmaları yanında, Sivil Toplum Örgütleri, üniversiteler ve kurumsal şirketlere “Koruyucu Sağlık Hizmetleri” alanında eğitimler vermeye devam etmektedir.

Ayşe Dönmez

Kendini arayış yolculuğunda diyabet, tansiyon, endişe ve kaygı gibi sağlık sorunları yaşarken yogayla karşılaştı. Beslenme şeklini değiştirerek kronik pek çok rahatsızlığının, kalp, tansiyon, vs. gibi ilaçlarını bıraktı. Bizatihi kendi üzerinde gördüğü şifayı insanlarla paylaşmak için Damla Dönmez ile 2018 yılında 200 Saatlik Temel Yoga Uzmanlık Eğitimini tamamladı. Annelik tecrübesinden de faydalanarak yaptığı yemeklerle insanlarla besin yoluyla şifayı paylaşmak ve hizmet etmek için Güneş & Ay Yoga Okulu bünyesinde eğitimler vermekte, paylaşımlarda bulunmaktadır.